EUR/TRY, GBP/TRY Forex’te Nasıl İşlem Görür?
Döviz piyasalarında işlem yaparken herkesin karşılaştığı ama genellikle detaylarını bilmeden geçtiği iki önemli parite vardır: EUR/TRY ve GBP/TRY. Özellikle Türkiye merkezli yatırımcılar için bu pariteler hem yüksek hacim hem de volatilite sunduğu için fazlasıyla ilgi çeker. Ancak bu işlemler gerçekten nasıl işler, hangi faktörler devrededir, sadece fiyat hareketine mi odaklanmak gerekir, yoksa işin perde arkasında başka dinamikler de mi vardır? Asıl hikâye tam da burada başlıyor.
İşlemler yapılırken sadece fiyat grafiğine bakmak yetmez. Euro ve sterlinin Türk lirası karşısındaki hareketlerini şekillendiren bir dizi ekonomik veri, jeopolitik risk ve merkez bankası politikası her zaman devrededir. Örneğin Avrupa Merkez Bankası’nın faiz kararı veya İngiltere’de açıklanan enflasyon verisi, saniyeler içinde bu paritelerde dalgalanma yaratabilir. Aynı şekilde Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın söylemleri ya da beklenmedik bir iç siyasi gelişme, dengeyi bir anda tersine çevirebilir. Bu yüzden bu paritelerde işlem yapanlar için haber akışı takibi, neredeyse teknik analiz kadar belirleyici hale gelir.
EUR/TRY ve GBP/TRY İşlemlerinde Marjin Hesabı ve Risk Gerçeği
İşlem yapmak istiyorsan, sadece grafik bilmekle işin bitmiyor. Asıl mücadele, riskin doğru hesaplanmasında başlıyor. Çünkü bu pariteler genellikle yüksek spread ile gelir ve hacme bağlı olarak ani fiyat sıçramaları gösterebilir. Bu da yatırımcının marjin hesabını doğrudan etkiler. Diyelim ki kaldıraç kullanıyorsun, mesela 1:10 gibi. Eğer bu kaldıraç oranı yanlış yönlü bir pozisyonla birleşirse, sermayenin büyük bir kısmı tek seansta eriyebilir. Bu nedenle marjin seviyesi sadece bir teknik detay değil, aslında pozisyon açma kararında en kritik etken haline gelir.
Bazı yatırımcılar bu pariteleri sadece gecelik taşıma maliyetleri yani swap oranları üzerinden değerlendirir. Ancak gerçek resim çok daha karmaşıktır. Çünkü bu çiftlerde swap oranları sadece maliyet değil, aynı zamanda işlem stratejisinin bir parçası olarak görülür. Pozisyonu ne kadar süre taşıyacağın, hangi günler swap üç katı işleniyor, hangi broker bu pariteyi hangi şartlarla sunuyor gibi detaylar da dikkate alınmak zorunda.
Piyasada işlem gören bu pariteler, zaman zaman “carry trade” fırsatı gibi algılansa da, çoğu zaman bu stratejilerin ters tepmesiyle büyük zararlar da yaşanabiliyor. Çünkü EUR ve GBP gibi rezerv para birimleri, ani politika değişikliklerine karşı çok daha duyarlıdır. Eğer Türkiye cephesinde de belirsizlik varsa, her iki uçta da oynaklık aynı anda devreye girer ve tahmin edilmesi güç fiyat hareketleri oluşabilir. Bu da klasik analiz yöntemlerinin bile yetersiz kalmasına neden olur.
Bu paritelerde işlem yaparken sadece teknik sinyallere bağlı kalmak yeterli olmaz. Paritenin neden o seviyede olduğunu anlamak, hem daha doğru giriş noktaları bulmayı sağlar hem de çıkış stratejisini daha mantıklı hale getirir. Bu yüzden her işlem, aslında bir bilgi sınavı gibidir. Günlük ekonomik takvimi bilmek, merkez bankalarının dilini çözmek ve siyasi gelişmeleri okumak, bu sınavın temel parçalarıdır.
EUR/TRY ve GBP/TRY ile ilgileniyorsan, bu paritelerin sadece bir fiyat grafiği olmadığını bilmelisin. Her yeşil mum, her kırmızı çubuk; arkasında bir haberin, bir beklentinin ya da bir belirsizliğin sonucudur. Eğer bu detayları göz ardı edersen, işlem açmak sadece bir şansa dönüşür. Ama bu dinamikleri öğrenip doğru bir analiz bakışı geliştirirsen, şansa değil bilgiye dayalı pozisyonlar açmaya başlarsın. Ve işte o zaman piyasa senin için daha net bir yer haline gelir.