USD/TRY Yüksek Volatilite Nasıl Yönetilir?

USD/TRY paritesi, özellikle siyasi gelişmelerin, merkez bankası kararlarının ya da küresel krizlerin gündeme oturduğu dönemlerde alışılmışın dışına çıkan hareketler gösterebilir. Bu da yatırımcılar açısından oldukça dikkatli olunması gereken bir süreci başlatır. Eğer işlem yaptığınız platformda grafikler bir anda hızla yön değiştiriyorsa ve piyasa tepkileri öngörülemeyecek kadar sert hale gelmişse, bu ortamda doğru pozisyon alabilmek, duygusal reflekslerle değil, bilgi ve tecrübeyle mümkün olur. Hızlı karar almayı gerektiren bu tür anlarda yapılan hatalar, çoğu zaman yüksek zararlarla sonuçlanabilir. O yüzden böyle zamanlarda önce neyle karşı karşıya olunduğunu doğru analiz etmek gerekir. Çünkü piyasalar, beklenmeyeni sevmez ama ani değişimleri fırsata çevirmeyi bilenler için orası hâlâ bir oyun alanıdır.

Stop-Loss ve Risk Yönetimi Neden Daha Fazla Önem Kazanır?

Volatilitenin arttığı dönemlerde en çok konuşulan kavramlardan biri, hiç şüphesiz stop-loss seviyeleridir. Çünkü fiyatların saniyeler içinde değişebildiği ortamlarda manuel müdahale neredeyse imkânsız hale gelir. O yüzden baştan belirlenmiş otomatik sınırlar, yatırımcının sermayesini korumasının en pratik yollarından biri olarak öne çıkar. Ama sadece stop-loss değil, aynı zamanda pozisyon büyüklüğünü sınırlamak da en az o kadar hayati. Yani kazanç hevesine kapılıp kaldıraçlı işlemleri büyütmek yerine, riskin kontrol altında tutulduğu bir yapı kurmak gerekir. Aksi halde, sadece bir haberle gelen dalga, yatırımcının hesabını tamamen sıfırlayabilir. Zaten akıllı yatırımcı, kazanmaktan çok kaybetmemeyi yönetebilen kişidir. O da bu tür yüksek oynaklık dönemlerinde ortaya çıkar.

USD/TRY Paritesinde Yatırım Kararı Alırken Zamanlama Nasıl Belirlenir?

Hareketli bir piyasada zamanlama neredeyse her şeydir. Özellikle USD/TRY gibi siyasi ve ekonomik faktörlere çok duyarlı bir paritede işlem yapılacaksa, işlem öncesi analizler yüzeysel kalmamalı. Teknik göstergeler yanıltıcı olabilir. Günün hangi saatinde işlem açıldığı bile fark yaratır. Mesela Amerika’da bir veri açıklandığı an piyasada oluşan hacim, günün geri kalanına göre çok daha agresif olabilir. Benzer şekilde Türkiye piyasalarının açılış saatlerinde de spekülatif hareketler gözlenebilir. Bu nedenle işlem yapmadan önce hem global takvimi hem de yerel gündemi eş zamanlı olarak izlemek gerekir. Hangi seviyelerin alım ya da satım için kritik olduğunu bilmek, sadece grafiğe bakmakla mümkün olmaz. O yüzden zamanlamada sadece teknik analiz değil, piyasa psikolojisi de hesaba katılmalı. Çünkü piyasa ustası, sadece trendi değil, o trendin arkasındaki duygu değişimini de doğru okur.

Yüksek Volatilitede Soğukkanlı Kalmak Gerçekten Mümkün mü?

İnsan psikolojisi gereği, belirsizlik anlarında panik çalışır. Hele ki grafik kırmızıya döndüyse, yani zarar görünüyorsa, içgüdüsel olarak pozisyonu kapatmak ya da ters işlem açmak gibi hızlı ve çoğu zaman hatalı tepkiler verilebilir. Ama volatilitenin yoğunlaştığı anlarda başarıyı getiren şey, en çok soğukkanlı kalan taraf olmaktır. Bu da önceden hazırlanmış bir plana sadık kalmakla mümkün olur. Spontane kararlar değil, önceden senaryolaştırılmış tepkiler önem kazanır. Çünkü grafik dalgalanırken değil, durgunken yapılan planlar hayatta kalmayı sağlar. Yatırımcı burada kendine şu soruyu sorabilir: “Bu tabloyu bir gün önce görseydim, ne yapardım?” İşte cevabınızla bugünkü kararınız birbirine uyuyorsa, doğru yoldasınız demektir. Yoksa her artışta umutlanıp her düşüşte korkuyorsanız, zaten kaybetmeye çoktan başlamışsınız demektir.